ÖZET
Yabancıları ülkeden uzaklaştırma işlemleri, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 6’ncı maddesinde düzenlenen adil yargılanma hakkının ihlali iddiasıyla sık sık Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine bireysel başvuruya konu edilmektedir. AİHS’in 6’ncı maddesi, ülkeden uzaklaştırma işlemlerine karşı, bu işlemleri kararlaştıran ülke makamlarına karşı açılan davalar nedeniyle (dolaylı koruma) veya kişinin gönderileceği ülkede adil yargılanmama riski (dolaylı koruma) olmak üzere iki bağlamda gündeme gelebilir. AİHM uzaklaştırma işlemlerine karşı uzaklaştıran ülkedeki davalarda 6’ncı maddenin doğrudan korumasını kabul etmemektedir. Buna karşılık AİHM 17 Ocak 2012 tarihli Othman (Abu Qatada)/ Birleşik Krallık kararında, terör suçlusu Ürdün uyruklu başvuranın İngiltere’den ülkesine sınır dışı edilmesinin ilk kez adil yargılama hakkının ihlalini oluşturacağına karar vererek, önemli bir standart oluşturmuştur.
GİRİŞ
Ülkeden uzaklaştırma işlemleriyle kastedilen, yabancılar açısından bulundukları ülkeden uzaklaştırılma sonucunu doğuran en yaygın işlemler olan sınır dışı etme, geri gönderme ve geri verme tedbirleridir. Bu işlemler, günümüzde daha çok Türkiye dâhil Avrupa Konseyi (AK) üyesi birçok ülkenin giderek artan şekilde etkilendiği, kaçak göç, iltica ve sığınma, sınır aşan suçlar ve terörizm gibi ciddi küresel ve bölgesel uluslararası sorunlar bağlamında gündeme gelmektedir. Devletlerin bu alandaki yetkileri ile yabancıların insan haklarının korunması arasında bir denge ve uzlaştırma ihtiyacı, uluslararası hukukun ve özellikle de insan hakları hukukunun konuyla ilgilenmesini gerekli kılmaktadır.
Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi (AİHS) elli yılı aşan uygulama sürecinde, AK’yi oluşturan demokratik toplumların ortak değerlerini ve ideallerini dikkate alan Sözleşme organlarının insan hakları alanında ortaya koydukları standartlarla, Avrupa kıtasında 800 milyonu aşkın 47 ülke vatandaşının yanı sıra üye ülkelerin yetki alanında bulunan yabancıları da ilgilendiren ortak bir kamu düzeninin “anayasal belgesi” halini almıştır.
AİHS’in ülkeden uzaklaştırma işlemlerine karşı sağladığı en önemli güvenceler, Sözleşme organlarının “dolaylı koruma”sından kaynaklanmıştır. Buna göre; bir yabancının uzaklaştırılması kararı Sözleşme tarafından korunmayan bir hakkın (sınır dışı edilmeme, geri gönderilmeme veya geri verilmeme hakkı) ihlaline neden olmasa bile, AİHS tarafından korunan başka hakların ihlalinin sebebi olabilir ve bu bakımdan. Sözleşme organlarının kontrolüne tabi olabilir.’
AİHS’in 6’ncı maddesinde düzenlenen adil yargılanma hakkı, denetim sisteminin belkemiğini oluşturmaktadır. Aynı zamanda. Sözleşmenin içerdiği en kapsamlı haklardan birisidir. Bu hak demokratik bir toplumun işleyişinde temel bir önem taşımaktadır.
AİHS’in 6’ncı maddesi, ülkeden uzaklaştırma işlemlerine karşı, bu işlemleri kararlaştıran ülke makamlarına karşı açılan davalar nedeniyle veya kişinin gönderileceği ülkede adil yargılanmama risk olmak üzere iki bağlamda gündeme gelebilir.
AİHM uzaklaştırma işlemlerine karşı uzaklaştırılan ülkedeki davalarda 6’ncı maddenin doğrudan korumasını kabul etmemektedir. Buna karşılık AİHM 174 Ocak 2012 tarihli Othman (Abu Qatada)/Birleşik Krallık kararıyla bu dolaylı korumanın kapsamına ilk kez ve müstakil olarak Sözleşmenin en önemli maddelerinden olan adil yargılanma hakkına ilişkin 6’ncı maddeyi de dahi ederek önemlibir adım atmıştır. Bu itibarla 6’nıcı maddenin korunmasının uzaklaştırma işlemleri bakımından irdelenmesi ve değerlendirilmesi önem ve güncellik arz etmektedir.
Dr. Ergin ERGÜL
TERAZİ HUKUK DERGİSİ- SAYI 68 NİSAN 2012