Aslında ülkemizde güçlü bir “öğrenme nedeni” ve gerekli motivasyonu sağlayabilmek için sarı sayfalardaki iş ilanlarına bir göz atmak bile yeterli olabilir.
İkinci bir dil çoğu zaman bir amaç değil, hedefe taşıyan çok önemli bir araçtır ve bu yüzden geleceğe yönelik kesinlik kazanmış bir perspektifinizin olması dil edinme sürecinde çok önemli bir rol oynar.
Bir ikinci dil edinmeyi niçin istiyorsunuz? Bu soruya vereceğiniz cevabı ciddi bir şekilde düşünün.
Bu kitabı niçin okuyorsunuz? Bir dili nasıl ve hangi tekniklerle kolay öğreneceğinizi bilmek için. Peki, edineceğiniz dilden hangi amaçla yararlanmak istiyorsunuz?
Belki niyetiniz uzun bir geziye çıkmaktır. Onun içinde kalacağınız ülkenin dilini öğrenmeyi amaçlıyorsunuz.
Belki Üniversiteden sonra yüksek lisans doktora yapmayı öğretim üyesi olmayı tasarlıyorsunuz.
Belki işinizde daha çok kazanmayı amaçlıyorsunuz.
Neyi yapabilmek istediğinizi düşünün
Kişisel tatmin için öğrenmek mi?
Farklı bir kültürü tanımak mı?
Yabancı iş ortakları ile iletişim kurmak mı? (telefonda, toplantılarda, misafirleri karşılarken)
Daha iyi bir iş bulmak mı?
Yabancı arkadaşlar edinmek mi?
Yurtdışına yapacağınız kısa bir gezi için mi?
Gazete okumak için mi?
İnternettten yararlanmak için mi?
Güttüğünüz hedef ne olursa olsun, hiç farketmez. Yeter ki kendinize apaçık bir hedef seçmiş olun ve bu hedefe varmak için ikinci dil bilmenin şart olduğuna inanın. Sayısız insan kesin bir hedef seçmenin, böyle bir hedefe ulaşmak için itici gücü verdiğini bizzat yaşayarak tecrübe etmiştir. Seçtiğiniz dil ya da dilleri edinmek için gerekli güç de, bunu kendinize hedef seçtiğiniz anda, yine sizden çıkacaktır. Zira eğer bir hedef kişi tarafından gerçek ve iyi bir hedef olarak tamamen kabul edilmişse, gerçek isteğin karşı konulmaz gücü kendiliğinden belirir ve işe koyulur. Hepimiz birer hedefe ulaşma mekanizmasıyız ve hedeflerimiz olmadığında iyi çalışmayız. Diğer bir nokta, zihninizi olmak istediğiniz yere nasıl varacağınıza dair ayrıntılarla değil, olmak istediğiniz yere yoğunlaştırın.
Yeni bir dil edinmenin aynı zamanda başka şeyleri düşünmeyi ve yapmayı anlamayı öğrenmek olduğunu unutmayın.
İkinci dil edinme isteği her şeyden önce gerçek bir gereksinmeden kaynaklanmalıdır. Bu bir zorunluluktur. Ancak güçlü bir güdü başarınız için dayanak olarak, güvenilir ön koşulu oluşturabilir.
Eğer üzerine eğildiğiniz dili sevmiyorsanız sonunda öğrenmiş olmanız size sevinç vermeyecektir. Aslında bu durumda başarısızlık daha olasıdır. Bu nedenle çabanızı sevdiğiniz dile yönlendirin. Bunun en iyi tarafı, bunun size olayı sürdürmek, güçlüklere göğüs germek ve özveride bulunmak için güç vermesidir. Bu öyle bir avantajdır ki onu başkalarının ortadan kaldırması mümkün değildir. Unutmayın bir şey öğrenirken (ve öğrendiklerinizi kullanırken) takınacağınız tutumun rolü, spordakinden pek farklı değildir: Kazanmak için, kazanmayı istemeniz gerekir.
Dr. Ergin Ergül