İlk Çağ’dan Günümüze
Batı’da ve İslam Dünyası’nda
Devlet Teorisi
“Genel kamu hukuku” dalı “devlet” denilen en gelişmiş ve yaygın toplumsal örgütlenmeyi konu edinmektedir. Devlet, toplum içinde yaşayan herkesi etkileyen ve yakından ilgilendiren çok yönlü bir olgudur. Devlet önemini günümüzde de korumaktadır. Devlet anlaşılmadan onun içinde oluşan ve uygulanan hukukun da anlaşılması mümkün olmaz. Çünkü devlet hukuku korur ve geliştirirken hukuk da devleti kökleştirir ve güçlendirir. Bunu Osmanlı siyasi düşünürleri “hukuk ve devlet ikiz kardeştir” ifadesiyle dile getirirler. Bu açıdan hukukçular için devleti anlamak ve tanımak, aynı zamanda iyi ve başarılı bir hukukçu olabilmenin de ön koşuludur. Özellikle devlette görev alacaklar ile kamusal aktivitelerde ve siyasette rol almayı amaçlayanlar açısından devlet olgusunu bütüncül bir şekilde anlamak ve kavramak çok daha önemli ve gereklidir. Devleti soyut, genel ve çok yönlü bir olgu olarak inceleyen genel kamu hukuku hem iç hukuku hem de uluslararası hukuku iyi bir şekilde anlayabilmenin altyapısını sunar.
Cemil Meriç’in ifadesiyle, “bilmek demek, karşılaştırmak, mukayese edebilmek demektir.” Bu nedenle eser, karşılaştırmaya imkân verecek şekilde devletin tarihi, sosyal, siyasi ve hukuki gelişimini ilk çağlardan günümüze Platon’dan Kelsen’e Batılı, Farabi’den İkbal’e İslam ve Kınalızâde’den Ahmet Cevdet Paşa’ya Osmanlı siyasi düşünürlerinin düşünce, görüş ve teorileri ışığında ele almaktadır. Yine özgün bir yaklaşım ile bütün bölümlerde İslam dünyasının yetiştirdiği çok yönlü evrensel bir kamu hukukçusu olan İbn Haldun’un toplum, devlet, hukuk, adalet ve insan haklarına ilişkin güncel teorileri meşhur eseri Mukaddime’den hareketle açıklanmaktadır. Görülmektedir ki, devlet adamları mekânı fethederken düşünürler ve bilgeler zamanı fethetmektedirler.
Kitabı İncelemek İçin Tıklayınız.