İkinci bir dilde başarının en önemli faktörü istek ve motivasyondur. İstek ve motivasyon, önce düşüncede başlar. Mevlana’nın aşağıdaki sözlerine kulak verin,
“İster yavaş gitsin, ister tez koşsun arayan bulur. İki elinle isteğe sarıl; çünkü istektir iyi yola kılavuz olan.”
“Hangi bir işe meylin varsa o işte kendi gücünü apaçık görür durursun.”
“İyi işte hırslı ol.”
Görüldüğü üzere, zihnimizde oluşan, gönlümüze doğan dil edinme isteğini sönmeye bırakmazsak, aksine onu beslersek ihtiyaç duyduğumuz irade ve kararlılık da ortaya çıkacaktır.
İstek tohumsa, istek doğrultusunda adım atmak tohumu ekmektir. Tohumun fidan haline gelmesi ise çalışma sonucu olacaktır. Bakın Mevlana hepimizi çalışmaya nasıl motive etmekte:
“Ey bahtlı kişi! Kuru duayı bırak…. Ağaç mı istiyorsun, tohum ekmelisin tohum.
Tohumun yoksa Allah yine çalışma duası sebebi ile sana öyle bir fidan lutfeder ki görenler; “ Ne iyi çalışmış da böyle bir fidana sahip olmuş” derler.”
“Zenginliği çalışarak, uğraşarak O’ndan iste. Defineden, maldan isteme, yardımı da O’ndan dile; amcadan, dayıdan dileme.”
En az bir düzine ikinci dilde konuşabilen bir adama bunu nasıl başardığı sorulur. Cevabı şu olur: “Dil öğrenmeye gençliğimde başladım ve öğrenmeyi bırakamayacak kadar tembeldim.”
Kendiniz ne kadar çaba harcarsanız, o kadar çabuk ve iyi dil öğrenirsiniz. Ama yine de, eğer böyle bir isteğiniz varsa, bunu gerçekleştirmek için bir yöntem gerekir. Bu yöntem, herhangi bir alıştırma programını uygularken kullandığınız yöntemin aynısıdır: amaçlarınıza saptamak ve bunlara ulaşmak için çalışmak. Bununla birlikte, yalnızca istemekle pek uzağa gidemeyeceğinizi de bilmeniz gerekir. Neyi başarmak istediğiniz, ne kadar zamanda başarmak istediğiniz ve bu amacınıza nasıl ulaşacağınız konusunda sağlam bir kavrayışa ihtiyacınız vardır.
İnsan neyi başarmak istediğini bildiğinde, bunu başarmak ona zevk verir. Ayrıca başarı duygusu öğrenilen şeyi daha da pekiştirir.
Yeni bir dil edinmek kuşkusuz zaman ve emek ister. Ancak herkes bunu başarabilir ve sonuçta toplayacağınız meyveler buna değer. Yalnızca birkaç sözcük bile olsa, bir tatile ya da iş gezisine çıktığınızda gittiğiniz yerde daha sıcak karşılanacak ve eğer devam ederseniz her zaman birçok yeni kapının açıldığını göreceksiniz: yeni insanlarla ve yeni fikirlerle karşılaşacak, belki de yeni iş olanakları elde edeceksiniz. Bunun sonucunda da gerçek bir başarı duygusuna ulaşacaksınız. İkinci bir dil öğrenmeye karar verdikten sonra öncelikli hedef olarak kendinize mutlaka güçlü bir “öğrenme nedeni” sağlayın. Öğrenme nedenlerini belirlemek için bir grup öğrenci arasında yapılan bir araştırmada şu tür nedenler ortaya konmuştur;
-İkinci bir dil bilmediği için iş bulamayan yakından etkilenme
-Turistlerle iletişim kurma dürtüsü,
-Türkiye’de iş kaynakları tükeniyor,
-İnternette hâkim dilin İngilizce olması
-Satın alınan cihazların kullanma kılavuzlarını okuyabilme dürtüsü,
-Kültürümüzü yabancı platformlarda anlatabilmek
-Gelişen dünyayı yakalayabilmek ve değişime ayak uydurabilmek için yazılı ve sözlü kaynaklardan yararlanabilmek
Dr. Ergin Ergül