Çağımızda, bir ülkenin uygarlıktaki yeri maddi ilerlemesi yanında, insan haklarını güvence altına alması ve gerçekleştirmesi derecesi ile de ölçülmektedir. Hatta günümüzde insan hakları, siyasal meşruluğun temel ölçütü haline gelmiştir. Devlet, bu haklara dayandırılmalı ve bütün uygulamalarında bu hakları gözetmelidir. Sözkonusu hakların ihlali durumunda ise, bireylere uygun ve yeterli hak arama olanağı sağlanmalıdır. Hiç kuşkusuz bu konuda temel rol ve görev yargı organları ve hukukçular başta olmak üzere uygulamacılarındır.
Bilinmelidir ki, insan hakları, bazen yanlış olarak sunulduğu gibi, ‘ayrılıkçı’ ve istikrarsızlaştırıcı ‘marjinal’ talepler değil; aksine, fertlerin ve toplumsal grupların birarada yaşama iradesini birleştirerek genel bir hoşgörü, uzlaşı ortamı ve iç barış yaratan bir ‘üst’ değerdir.
AİHS hükümlerinin açıklanmasını AİHM’nin somut durumlarda sözkonusu hükümleri yorumlama ve uygulaması çerçevesinde ele alan eserin ilk baskının büyük ilgi görmesi ve kısa sürede tükenmesiyle birlikte bu yeni baskı gündeme geldi. Bu baskıda, kitabın ana yapı ve planı muhafaza edilmekle birlikte, incelenen yerli ve yabancı yeni yayınlarla, 2003 yılı içinde verilen yeni AİHM kararları ışığında çoğu bölümlerde güncelleştirmeler, yeni ilave ve açıklamalar yapılmış, AİHM’nin dinamik işleyiş ve üretiminin yansıtılmasında çaba gösterilmiştir.
Eser hem bireysel başvuru imkanından yararlanmak isteyeceklere, hem de, Avrupa İnsan hakları yargısını tanımak isteyen ya da uygulamak durumunda olan tüm ilgililere hitap etmektedir.