Kategori arşivi: Kitaplar

Fransızca-Türkçe Modern Hukuk Sözlüğü

Fransızca her ne kadar XIX. yüzyıldaki bir numaralı diplomasi ve uluslararası ilişkiler dili olma özelliğini günümüzde İngilizceye bırakmışsa d a, yine de önemini sürdürmektedir. Bu bağlamda, Avrupa Konseyi’nin, dolayısıyla Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin İngilizceyle birlikte ikinci,  Avrupa Toplulukları Adalet Divanının ise yegane resmi dili olduğu, ayrıca BM’lerin resmi dilleri arasında yer aldığı ve Frankofon ülkelerin sayısının 50’yi bulduğu hatırlanmalıdır. Ülkemizin idari yargı sisteminin tamamen Fransa’an etkilenmiş olması Medeni Kanun ve Medeni Usul Yasamızın kaynak metinlerinin ve adaylık sürecinde olduğumuz Avrupa Birliği mevzuatının önemli bölümünün Fransızca olması bu dili Türk hukukçuları açısından özellikle önemli kılmaktadır.

Sözlükte, Fransızca terimler mümkün olduğunca Türk hukuk dilindeki tam kelime ya da terim karşılığıyla verilmeye çalışılmış, karşılığı olmayan terimler ise tercümesi verildikten sonra açıklaması yapılmıştır. Okumaya devam et

Küresel Köyde Suç ve Adalet

Soğuk Sava dönemi sonrası yaygınlık kazanan siyasi ve ekonomik liberalleşme ile ulaşım, iletişim ve bilgi teknolojileri alananında tanık olunan benzersiz gelişmeler, dünyamızı küresel bir köy haline getirmiştir. Bilişim teknolojisi aracılığıyla, adeta ulusal sınırların yıkıldığı yepyeni bir dünya oluşmuştur.

KİTABIN İÇERİĞİ

Küresel Ekonominin Bulaşıcı Hastalığı: Karaparanın Aklanması
Küresel Köyün Gölge İktidarları
Küresel Mafyalar Daha Beyaz Yıkar
Küresel Köyde Yolsuzluk Salgını
Sınır Tanımayan Yolsuzluk Virüsü ile Mücadelede Koruyucu Önlemler
Küresel Köyün Kabusu: Hiper Terör
Küresel Suçlarla Mücadelede Hayalciler ve Pragmatikler
Özgürlük mü Güvenlik mi?
Kürsel Köyde Yargının Rolü ve Etkinliği

İnsan Hakları


İnsan Haklan; “İnsanın doğasından kaynaklanan, bireylerin insan olma sıfatı dolayısıyla, insanlık onurunun gereği olarak sahip olduğu ve hiçbir iktidarın tanımasına ve korunmasına bağlı olmayan, diğer bir anlatımla Devletler ve iktidarlar tanımasa da, saygı göstermese de, yine varlıklarını devam ettiren, niteliklerini kaybetmeyen ve Devletin saygı göstermesi, karışmaması yanında, gerçekleşmesi için çaba göstermesi de gereken tüm hak ve özgürlükler” olarak tanımlanabilir.

10 Aralık 1948 tarihinde Birleşmiş Milletler İnsan Haklan Evrensel Bildirisi’nin ilanıyla birlikte, İnsan Hakları Devletlerin içişi olmaktan çıkmış ve evrenselleşmiştir. Bu bildiri, devletleri hukuksal hiç bir yükümlülük altına sokmamakla birlikte, Birleşmiş Milletlerin içinde ve dışında bir çok sözleşmeye ilham kaynağı olmuştur. Gerçekten, bu tarihi bildiriyi Çocuk Haklan Bildirisi gibi başka Bildiriler ve anılan bildiride yer alan haklan hukuksal güvenceye kavuşturmayı amaçlayan, gerek BM çerçevesinde gerekse Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi gibi bölgesel düzeyde Sözleşmeler izlemiştir. Günümüzde, geniş ve zengin bir uluslararası insan hakları mevzuatı oluşmuş, yeni ve bağımsız bir hukuk dalı, “İnsan Hakları Hukuku” ortaya çıkmıştır. Okumaya devam et