Hukukçu ve Yöneticiler İçin MEVLANA BİLGELİĞİ

Ölüme ve hayata, zamana ve tarihe yenilmeyen evrensel bilge Mevlânâ’nın birçok konudaki bilgelik mücevheri düşünce ve bilimsel öngörülerini daha önce duymuşsunuzdur.

Ancak onun, insan hakları, düşünce ve ifade özgürlüğü, hukuk devleti, yargı bağımsızlığı ve tarafsızlığı, yolsuzluk ve rüşvet, terör, kamuda iyi yönetim, etik ilkeler, stratejik düşünce gibi konuları da günümüze ve geleceğe ışık tutacak şekilde ele aldığını biliyor musunuz?

2011 Aralık ayı içinde çıkan eserde, evrensel hukuk, çağdaş yönetim ilkeleri ve stratejik düşünce açılarından da, Mevlânâ’nın sonsuz bilgelik okyanusundan çıkartılabilecek sayısız inci ve parlak ilhamlar olduğunu göreceksiniz. Aşağıda yer alan Giriş bölümünün esere ilişkin genel bir fikir vereceğini düşünmekteyim. Okumaya devam et

Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinde Yabancıların Sınır Dışı Etme, Geri Gönderme ve Geri Vermeye Karşı Korunması

(Ergin Ergül, Polis Akademisi Güvenlik Bilimleri Enstitüsü, Güvenlik Stratejileri ve Yönetimi Ana Bilim Dalı, 2011).

Çalışma, AİHS’nde yabancıları sınırdışı etme, geri gönderme ve geri vermeye karşı doğrudan ve dolaylı korunmanın bir değerlendirmesini sunmaktadır. AİHS ve protokollerinde, sadece sınırdışı bakımından 4 ve 7 nolu Protokollerin ilgili hükümleri hariç, bu konuda spesifik ve açık hüküm bulunmamaktadır. Bununla beraber, 11 nolu Protokol öncesi Sözleşme organları (Avrupa İnsan Hakları Komisyonu ve Divanı), sonrasında ise AİHM, AİHS’deki bazı hakların garantisini sınırdışı etme, geri gönderme ve geri vermeye genişletmiş ve içtihatlarıyla yabancılar için bu konuda özel ve yüksek bir koruma sağlamıştır.

Doğrudan koruma esas olarak Sözleşmenin 5’inci maddesi ile 4 nolu Protokolün 4 ve 7 nolu Protokolün 1’inci maddelerinden kaynaklanmaktadır. İçtihada dayalı bir mekanizma olan dolaylı koruma ise, ilk olarak, yabancıyı işkence ve kötü muameleyle karşılaşma riski olan ülkelere gönderme yasağı şeklinde Sözleşmenin 3’üncü maddesinden türetilmiştir. Zamanla, aile ve özel yaşama saygı hakkından inanç ve ifade özgürlüklerine kadar birçok hakka genişlemiştir. Okumaya devam et

Mevlana’nın Kılavuzluğunda İkinci Dil Öğrenmenin Etkili Yolu

Ergin Ergül

Bu yazıda, “Herkes 1 Yılda Yabancı Dil Öğrenebilir” adlı baskısı biten kitabımıza ilişkin gelen sorular üzerine, 2012 yılı içinde yayınlamayı planladığım “Mevlana’nın Kılavuzluğunda İkinci Dil Öğrenmenin etkili yolu” adlı çalışmanın önsöz ve giriş bölümlerine yer vermek istiyorum. Böylelikle okuyucuların da bu çalışmanın daha da olgunlaşmasına görüş ve önerileri ile katkıda bulabileceklerini düşünüyorum. Okumaya devam et

İnsan Hakları

İnsan Haklan; “İnsanın doğasından kaynaklanan, bireylerin insan olma sıfatı dolayısıyla, insanlık onurunun gereği olarak sahip olduğu ve hiçbir iktidarın tanımasına ve korunmasına bağlı olmayan, diğer bir anlatımla Devletler ve iktidarlar tanımasa da, saygı göstermese de, yine varlıklarını devam ettiren, niteliklerini kaybetmeyen ve Devletin saygı göstermesi, karışmaması yanında, gerçekleşmesi için çaba göstermesi de gereken tüm hak ve özgürlükler” olarak tanımlanabilir.

10 Aralık 1948 tarihinde Birleşmiş Milletler insan Hakları Evrensel Bildirisi’nin ilanıyla birlikle, İnsan Hakları Devletlerin içişi olmaktan çıkmış ve evrenselleşmiştir. Bu bildiri, devletleri hukuksal hiç bir yükümlülük altına sokmamakla birlikte, Birleşmiş Milletlerin içinde ve dışında bir çok sözleşmeye ilham kaynağı olmuştur. Gerçekten, bu tarihi bildiriyi Çocuk Haklan Bildirisi gibi başka Bildiriler ve anılan bildiride yer alan hakları hukuksal güvenceye kavuşturmayı amaçlayan, gerek BM çerçevesinde gerekse Avrupa insan Hakları Sözleşmesi gibi bölgesel düzeyde Sözleşmeler izlemiştir. Günümüzde, geniş ve zengin bir uluslararası insan hakları mevzuatı oluşmuş, yeni ve bağımsız bir hukuk dalı, “İnsan Haklan Hukuku” ortaya çıkmıştır. Okumaya devam et

HUKUKİ KÜRESELLEŞME VE HAKİM

                                                                                      Ergin ERGÜL

 

                                  « Hâkim hukuka uygun kararları ile uyuşmazlıklara son verir. »

                                                                                                                        Mevlana

 

Giriş

Özellikle, soğuk savaşın sona ermesinin ardından yaygınlık kazanan siyasi ve ekonomik liberalleşme ile ulaşım, iletişim ve bilgi teknolojilerinde daha önce örneği görülmemiş gelişmelerin yolaçtığı küreselleşme, dünyamızı adeta tek bir mêkan, popüler bir  tabirle küresel bir köy haline getirmiştir. Bilgi/bilişim/uydu/ağ teknolojileri aracılığıyla, adeta ulusal sınırların yıkıldığı yeni bir dünya oluşmuştur.

Küreselleşme günümüzde ekonomi, siyaset, teknoloji, kültür ve çevre gibi çeşitli alanlar yanında, özellikle hukuk alanıyla ilgili çok boyutlu bir olgu olarak görülmektedir. 

Küreselleşme, toplum ve insan hayatının hemen hemen tüm yönlerini etkileyen olumlu ve olumsuz sonuçları ile genelde, karşı durulamaz ve birlikte yaşanılması zorunlu bir süreç ve sosyal bir gerçeklik olarak kabul edilmektedir.

Küreselleşmenin hem bir yığın fırsat hem de tehditler getirdiği açıktır. Amaç, bireyler, kurumlar, toplum ve insanlık olarak bu fırsatlardan azami ölçüde yararlanmak, tehditleri de küreselleşmenin sunduğu olanak ve avantajları en etkili şekilde kullanarak önlemek ve ortadan kaldırmak olmalıdır.

  Okumaya devam et

AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ PERSPEKTİFİNDEN BİN ALİ’NİN TUNUS’U

Ergin Ergül[1]

Giriş

Avrupa ölçeğinde çoğulcu demokrasi, insan hakları ile hukukun üstünlüğünü savunma ve güçlendirmeyi amaçlayan, Türkiye’nin de 1950 yılından beri üyesi olduğu Avrupa Konseyi’nin hazırladığı en önemli uluslararası hukuk metinlerinden birisi, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesidir. Taraf devletlerin, yetki alanlarında bulunan herkes için Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinde (AİHS) yer alan hak ve özgürlükleri tanıması yükümlülüğü vardır. Sözleşmenin yargısal bir denetim organı olan Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin (AİHM) üye ülkelere karşı yapılan başvurularda verdiği kararlar, uluslararası alanda o ülkenin insan hakları karnesini oluşturmaktadır. Okumaya devam et

Mevlana Perspektifinden Hukuk Devleti İlkesi

Ergin Ergül*

Giriş

Küresel çağda, evrensel bir bilge olarak insanlığa yol göstermeye devam eden Mevlana,  eskimeyen eserlerinde hukuk alanında da ilham alınabilecek birçok düşünce ve görüş ileri sürmektedir. Bu bağlamda, onun günümüzdeki adalet ve hukuk devleti tartışmalarına ışık tutacak bazı düşüncelerini hukukçu gözüyle irdelemek istiyoruz.

Mevlânâ,  rahmet olarak nitelendirdiği hukukun toplum düzenini, barış ve güvenliğini, uluslararası hukukun da uluslararası güvenlik ve barışı sağlamadaki rolüne Mesnevide şöyle dikkat çeker: Okumaya devam et

Mevlana Perspektifinden Stratejik Düşünce

Giriş

Bilgi çağı olarak nitelendirilen günümüzde toplumsal ve küresel sorunların çözümüne ve varılacak hedeflere ilişkin stratejiler üretme önem kazanmıştır. Yolsuzlukla, terörle, örgütlü suçla mücadele stratejileri, pazarlama ya da iletişim stratejileri vs. Bu gelişmeyle, birlikte stratejik düşünme kavramı popüler olmuştur.

Strateji; kelimenin kökeni ve kavramın gelişimine ilişkin birçok şey söylense de,  bugün dilimizde kazandığı anlam ve kapsama göre, “belli bir hedefe varmak, başarılı olmak için izlenmesi gereken yol ve yöntem” veya “saptanan uzun vadeli hedefe hangi araçlarla ve nasıl ulaşacağının ilkeleri” olarak tanımlanabilir. Türk Dil Kurumu (TDK) sözlüğü de benzer şekildeönceden belirlenen bir amaca ulaşmak için tutulan yol” şeklinde tanım vermektedir. Okumaya devam et

Uluslararası Atıflar

1.Ergül, Ergin (2004), Justizministerium, Abteilungsleiter des Direktoriums für Internationales

Recht und Auswärtige Beziehungen, Cook, Democracie, Kurumo, Jänner 2004, pp.

10–13, www.terror.gen.tr/deutsch/artikel.

Practice Meets, Science Contemporary Anti-Corruption Dialogue, IACSS 2009 Edited by Martin Kreutner, Wien 2010, Manzsche Verlags- und Universitätsbuchhandlung

http://www.bak.gv.at/cms/bia_en/iacss/Practice_Meets_Science_09_druckreifinkl_Cover.pdf Okumaya devam et

Tebliğler

“Karaparanın Aklanmasının Hukukî ve Cezai Boyutları”, Karapara Aklama ve Önlemler, T.C.Merkez Bankası yayını, Ankara 1999, s. 23-35.

Karapara Aklama ile Mücadele, Karapara Aklama ve Önlemler Paneli, Bankalar Birliği, İstanbul 1999.

Sanctions et mesures de prévention de la corruption en Turquie, Conseil de l’Europe, programme d’action contre la corruption, 5éme Conférence européenne des services spécialisés dans la lutte contre la corruption,İstanbul (Turquie), 15-17 novembre 2000 Okumaya devam et