Yeni Bir Uluslararası İnsan Hakları Mekanizması: İİT Bağımsız Daimi İnsan Hakları Komisyonu

Dr. Ergin ERGÜL – Yeni Bir Uluslararası İnsan Hakları Mekanizması: İİT Bağımsız Daimi İnsan Hakları Komisyonu.

Dr. Ergin ERGÜL – A New International Body of Human Rights: the Independent Permanent Human Rights Commission of OIC

_________________________

Türkiye Adalet Akademisi Dergisi,  Sayı: 19 Yıl: 5

Makaleye ulaşmak için lütfen bu bağlantıyı izleyiniz.

THE INDEPENDENT PERMANENT HUMAN RIGHTS COMMISSION OF THE ORGANIZATION OF ISLAMIC COOPERATION: ORGANIZATION, STRUCTURE, MISION AND VISION

Islam calls for full equality among people regardless of their race, religion, language, ethnic origin or social status, etc. The Organization of Islamic Cooperation (OIC) is the first intergovernmental organisation in the history of Islam. As an international organization, The OIC is the second-largest intergovernmental organization in the world with constituency of 57 members, surpassed only by the United Nations.

Along with the amendments in the OIC’s charter in 2008, the Independent Permanent Human Rights Commission (IPHRC) was created by the member states as the first ever human rights expert body of the IslamicWorld operating in an intergovernmental framework. This advisory mechanism was necessary not only to assist Member States in implementing appropriate policies in line with fundamental human rights but also to dispel the growing misperception about the incompatibility between Islam and human rights.

The fact that the Commission consisting of 18 members started its activities in 2011 has been widely acknowledged as a positive step particularly in the human rights circles. In this respect, the Commission has certainly enhanced the visibility of the OIC in the international field. However the success of the Commission also depends on the efficiency of implementation. Therefore it is important that it does not fall behind other mechanisms in the international arena in terms of implementation. Okumaya devam et

Rumi’s Aproach to Human Rights and Freedoms

ABSTRACT

From the 13th century to the present day, Mevlânâ Celâleddin Mohammed has continued to guide whosoever wants to know himself/herself, to understand the meaning of life and to find the truth. Rumi is, without doubt, one of those universal personalities whose biographies, works and world of thought are deeply analysed. Especially the Masnavi, the most renowned work of Rumi, is a unique piece which enables us to understand his immense world of thoughts. It has been known that humanity, justice and freedom have an important role in his system of thought.

It is a well-known historical fact that instability, conflicts and human rights violations were extensive in the world, especially in Anatolia in the 13th century, the period during which Rumi lived. When his life, social relations, close contacts with administrators and scholars and the universality of his messages are taken into consideration, it can be concluded that his opinions may be helpful to find solutions to universal problems that communities and humanity face today. And the protection and development of human rights and freedoms certainly rank first among these issues. However there is not sufficient academic research on the lawyer and thinker identity of Rumi, who was a versatile wise man, and the reflection of his identity on his books. Okumaya devam et

RUMI AS A SOURCE OF WISDOM FROM THE PERSPECTIVE OF UNIVERSAL JUSTICE AND PEACE

ISTANBUL — Mevlana Celaleddin Rumi is, without a doubt, one of the most frequently referenced universal thinkers and spiritual masters of all time. Since his influence goes beyond boundaries and spans centuries, Rumi’s life, work and doctrine continue to be the subject of many books, analyses and events. In his book “Rumi, A Source of Inspiration for Universal Justice and Peace,”

 Daily Sabah—CONTINUE 

İslam İşbirliği Teşkilatı Bağımsız Daimi İnsan Hakları Komisyonu Kuruluşu, Yapısı, Misyonu ve Vizyonu

 ÖNSÖZ

 2011 yılında faaliyete geçen İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) Bağımsız Daimi İnsan Hakları Komisyonu (BDİHK), uluslararası alanda en yeni insan hakları mekanizmasıdır. BDİHK İslam Dünyasında alanında ilk kuruluş olarak uluslararası insan hakları kamuoyunda oldukça olumlu karşılanmıştır. Kuruluşundan bu yana geçen kısa zaman diliminde, uluslararası araştırmacılar tarafından hakkında çok sayıda rapor ve makalelerin kaleme alınması da bu durumun bir göstergesidir. Ağustos 2012 tarihinde, 2. Olağan toplantısını Ankara’da yapması, BDİHK’nın Türkiye’de de gündeme gelmesini sağlamıştır. Uluslararası alanda yeni bir mekanizma olarak 2013 Kasım’ında İstanbul’da Hukukun Üstünlüğü Derneği ve Şehir Üniversitesi işbirliği ile gerçekleştirilen ve konuşmacı olarak davet edildiğim bir etkinlikte, Komisyonun yapısı, görev ve yetkileri, misyonu ve vizyonu hukukçulardan ve akademisyenlerden oluşan seçkin bir ekip tarafından derinlemesine irdelenmiştir.

Ağır insan hakları sorunları ile boğuşan BM’den sonra dünyanın en geniş uluslararası teşkilatı İslam İşbirliği Teşkilatı üyesi ülkelerin halkları ve Arakandan Orta Afrika Cumhuriyetine sistematik insan hakları ihlalleri ile karşı karşıya olan dünyanın çeşitli yörelerindeki Müslüman azınlıklar açısından BDİHK bir ümit ışığı olarak ortaya çıkmıştır. Okumaya devam et

Evrensel Adalet ve Barış İçin Bir İlham Hazinesi Mevlâna

İnsanlık onuru ve adalet Mevlana’nın düşünce dünyasının ve hayat felsefesinin merkezinde yer alır. O, yaşadığı dönemde hiçbir ayrım gözetmeksizin insanların haklarını savunduğu ve toplumun refahı ile adil ve iyi bir yönetim için mücadele verdiği için sadece etrafına toplanan sınırlı bir grubun değil, herkesin sevgilisi ve efendisi yani Mevlana’sı olmuştur. Mevlana daha çok evrendeki her hareketin, atomlarından galaksilere kadar uzanan coşkunun, dinamizmin kaynağı olan ilahı aşkın en güçlü şairi olarak bilinmektedir. Ancak, hukukçu yönü ele aldığı ve mücadelesini verdiği konular dikkate alındığında, aynı zamanda sosyal hayatın ve devletin temeli olan adaletin de şairidir.

Gerek ülkemizde gerek Dünya’da aydınlar, siyasetçiler, yöneticiler ve hukukçular ancak Mevlana’yı iyi kavradığı takdirde, insan hakları, düşüncü özgürlüğü, hukuk devleti, dünya barışı, özgürlük ve güvenlik dengesi,ayrımcılık yasağı,kamuda iyi yönetişim saydamlık ve etik ilkeler gibi kavramların içini doldurmak,teorik düzeyden pratiğe taşımak mümkün olabilecektir.

Dr. Ergin ERGÜL

Rumi a Source of Inspiration for Universal Justice and Peace

Rumi, is one of the greatest sages, universal thinkers, spritual masretrs and mystic poets of all times, Human dignity and social justice are at the centre of his world of thoughts he became, Mewlana, lover and master of not just a small group around him but of everyone as he defended human rights without any discrimination and struggled for the prosperity of the people and for fair and good governance, in this repsect. Rumi is not only the poet of love, which is the source of every movement in the universe, the vigour that reaches from te atoms to the galaşies and the dynamism, but he is also the poet of social life and justice which is the foundation of the state.

People in our age especially decison-mareks and lawmakers, should understand Rumi, who carries universal value for all humanity in terms of his lifestyle, thoughts and messages, They must especally learn and implement his approach to people, understanding of justice an freedom, his message to administrators, his honestly, tolerance and modesty and value he göves competence and merits, ethical values and expertise.

Dr. Ergin ERGÜL