"MEVLANA, HUKUK VE İNSAN HAKLARI" KONFERANSLARI
2013 YILI
– 26 ARALIK 2013, Bartın Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi, Bartın.
– 20 ARALIK 2013, İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi, İstanbul.
– 25 MAYIS 2013, Hukukun Üstünlüğü Derneği, İstanbul.
– 20 MART 2013, Kamu Yöneticileri Derneği, Ankara.
– 3 OCAK 2013, Hukuk ve Demokrasi Kurumu Konferansı, Ankara.
Konferanslara ait içeriği görmek için lütfen bu bağlantıyı izleyiniz.
——————————————————————-
2012 YILI
– 10 ARALIK 2012, Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Hukuk Fakültesi Konferansı, Ankara.
Konferansa ait fotoğraflar için lütfen bu bağlantıyı izleyiniz.
KONFERANS
Konu: Yeni Bir İnsan Hakları Mekanizması Olarak İslam İşbirliği Teşkilatı Bağımsız ve Daimi İnsan Hakları Komisyonu: Misyonu, Vizyonu ve Çalışmaları
Konuşmacı: Dr. Ergin Ergül (Komisyon Üyesi)
Tarih: 23 Kasım 2013 Cumartesi Saat:10:00- 12:00 arası
Yer:İstanbul Şehir Üniversitesi Batı Kampüsü Altunizade / Üsküdar
Konferans hakkında detaylı bilgi için lütfen bu bağlantıyı izleyiniz.
AVRUPA BİRLİĞİ MÜKTESABATINDA YABANCILARIN AİLE VE ÖZEL HAYAT HAKKI ÇERÇEVESİNDE KORUNMASI
Avrupa Birliği Temel Haklar Şartı, Avrupa insan Hakları Sözleşmesi gibi yabancıların özel ve aile hayatı hakkını ayrıca düzenlememektedir. Yabancılar yönünden bu hak Avrupa Toplulukları Adalet Divanı (ATAD) ve Avrupa İnsan Hakları mahkemesi (AİHM) içtihatlarına dayalı olarak çıkartılan AB mevzuatından kaynaklanmaktadır. Ulus üstü bir örgütlenme olan Avrupa Birliği Avrupa Birliği Maastricht Antlaşması ile Birliğe üye devletlerin vatandaşları için, ülkelerinin vatandaşlığını tamamlayıcı olarak “Birlik yurttaşlığı” kavramını benimsemiştir. Dolayısıyla Birlik vatandaşı olmayanlar AB hukuku açısından yabancıdırlar. Avrupa Toplulukları Adalet Divanı Birlik vatandaşı yabancı eşlerin aile ve özel hayat haklarını tanımak için Avrupa yurttaşlığına dayanmıştır.
Anahtar Kelimeler: Avrupa Birliği, Avrupa toplulukları Adalet Divanı, Aile Birleşimi Hakkı, İkincil Koruma, geçici Koruma
ÇÖZÜM SÜRECİNDE MEVLANA'DAN İLHAMLAR
Büyük ve çok yönlü bilge Mevlânâ 13. yüzyıldan günümüze kendini tanımayı, hayatın anlamını anlamayı, gerçeği bulmayı isteyen bireyler kadar siyasi, hukuki ve sosyal sorunlarına çözüm arayan toplumlar için de eşsiz bir ilham hazinesidir. Onun Anadolu Selçuklu devletinin enkazı üzerinde, Osmanlı devleti olarak yükselecek ve üç kıtanın en önemli bölgelerini bir barış ve huzur havzası yapacak büyük bir medeniyeti hazırlayan ve ortaya çıkartan en önemli dinamiklerden biri olduğu tartışılmaz bir veridir.
Dr. Ergin ERGÜL
Gelenekten Geleceğe Dergisi, Yıl 1, Sayı 3.
Rumi: A Source of Inspiration and Wisdom
Mawlana Jalaluddin Rumî is one of the greatest wise men of all times who will never go out of date. He is a guide and a leader who shows the signs of the truth despite the centuries between us with his messages going beyond the centuries. He continues to conquer numerous souls from different nations, languages and cultures from all over the world which almost turned into a global village as a result of the globalization. Many people go through an enormous change and transformation after getting to know him. Those who are closely connected with his great soul rely on the conquers and evolutions constantly flowing into their hearts depending on their desires and efforts. Okumaya devam et
RÛMÎ: UN OCEAN DE LA SAGESSE ET L’AMOUR INFINI
Le temps des vendeurs de vieilleries est passé,
Nous sommes des vendeurs des choses nouvelles,
c’est là nôtre bazar. Rûmî
Je ne suis venu sur terre que pour réveiller les âmes endormies !Rûmî
Rûmî, qui est l’un de plus hauts génies de tous les temps, la personnalité hors du commun et grande sage universel, continue à guider, depuis 13 siècles jusqu’à nos jours, à ceux qui veulent la connaissance de soi, comprendre le sens de la vie et découvrir la vérité. En dehors d’être un poète apprécié, il est en même temps un guide sans précèdent de développement holistique, ainsi que un trésor unique d’inspiration pour résoudre des problèmes, petits ou grandes, de la vie quotidienne de la vie humaine. Okumaya devam et
MEVLANA PERSPEKTİFİNDEN ÇÖZÜM SÜRECİ (III)
Toplumsal Hayatta Güven
Onun hayatı, inançlarıyla, inançları da sözleriyle tam bir bütün, tam bir uyum oluşturur.[1]
O, “Ya olduğun gibi görün ya da göründüğün gibi ol!” diyerek, birlikte yaşamanın temel şartı olan insanî ilişkilerde ve toplumsal hayatta güveni yerle bir eden dalkavukluk, ikiyüzlülük, çok maskelilik ve kaypaklık gibi davranışlardan sakındırır. Kalp, lisan ve beden dilinin uyum içinde olmasını ister. Bir mektubunda şöyle buyurur: “Bütün dünya, sana karşı bir başka şekle girer, değişirse bile, sen kendi yolunda yürümeye bak; bir başka şekle girme; değişme.”[2] Okumaya devam et
MEVLANA PERSPEKTİFİNDEN ÇÖZÜM SÜRECİ (II)
Çoklukta Birlik Anlayışı
O birçok şiirinde çokluğun, farklılıkların güzelliğini dillendirir. Tekleştirmeye uğraşmak yerine, çokluğun yansıdığı tekliği fark etmeye çağırır. O çoklukta birliğin (kesrette vahdetin) en tanınmış temsilcisi olmuştur. Şöyle der: İnananlar çok, ama inançları birdir. Işık gökteki güneşin aydınlattığı binaların avlularına göre yüzlercedir. Fakat duvarları aradan kaldırırsanız, bu parça parça ışıkların hepsinin bir ışık olduğunu görürsünüz.[1] Okumaya devam et
MEVLANA PERSPEKTİFİNDEN ÇÖZÜM SÜRECİ (I)
Giriş
Büyük ve çok yönlü bilge Mevlânâ 13. yüzyıldan günümüze kendini tanımayı, hayatın anlamını anlamayı, gerçeği bulmayı isteyen bireyler kadar siyasi, hukuki ve sosyal sorunlarına çözüm arayan toplumlar için de eşsiz bir ilham hazinesidir. Onun Anadolu Selçuklu devletinin enkazı üzerinde, Osmanlı devleti olarak yükselecek ve üç kıtanın en önemli bölgelerini bir barış ve huzur havzası yapacak büyük bir medeniyeti hazırlayan ve ortaya çıkartan en önemli dinamiklerden biri olduğu tartışılmaz bir veridir. Okumaya devam et